Talepkâr ve geveze karakterlerin yazarının yakasını bırakmayışı “Düş Uykusu” kitabını ortaya çıkardı.
Gülünç ve ilgi çekici diyalogları ile okuyucuyu güldüren, güldürürken de düşündüren Düş Uykusu, İrfan, İsmihan, Remziye ve Naciye şeklinde pek fazlaca karakter vasıtasıyla topluma eleştirel bir dokunuşta bulunuyor. İç sesini kaybettiğine inanan İrfan’ın yaşamış olduğu ruhsal problemleri, anası ve de sistit hastası Naciye’nin gülünç hallerini, onun “ahretliği” Alzheimer hastası arkadaşı Remziye’yi, üfürükçü “hocanım”ı, 32 yaşındaki “evlenme ümidini yitirmiş” erotik rüyalardan başını alamayan İsmihan’ı ve öteki yan karakterlerin gerçekliğin sınırlarında dolaşan hallerini aktaran roman, okuyucuyu toplumun alışılagelmiş kıymet yargılarını sorgulamaya sevk ediyor. Romandaki karakterler öyleki coşkulu, öyleki sahici ki yazan kadar okuyanın da yakasını bırakmıyor, kendini okutturdukça okutturuyor.
Yazılması Kadar Vedalaşması da Zor Bir Hikâye
Tohumları art arda yazılmış birkaç diyalogla atılmış ve ilk başta kısa öykü olarak planlanmış olan Düş Uykusu’nun karakterleri, sahicilikleri ve talepkârlıklarıyla kendilerini sayfalarca yazdırmayı başarmış. Kitap süresince bitmez tükenmez bir aksiyonla maceradan maceraya koşturduklarına tanık olacağınız bu bayağı görünümlü sadece son aşama sıradışı karakterler okuyanı kahkahaya boğdukları şeklinde, ara sıra içini burkmaktan da geri kalmıyor. Kitabın kurgusu, yazarının yazma süreci süresince hikayenin gidişatına kafa yoran zihninde, bir gece yarısı içsel bir aydınlanmayla tamamlanmış. Romanın sonu, kişiliklerle vedalaşma mevzusunda güçlük yaşayan Denizyaran’ın elinde günlerce sürünse de sonunda bu çileli duruma dur diyerek metne son halini vermiş.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
GÜNDEM
20 Mayıs 2022SPOR
20 Mayıs 2022SPOR
20 Mayıs 2022EKONOMİ
20 Mayıs 2022SPOR
20 Mayıs 2022GÜNDEM
20 Mayıs 2022GÜNDEM
20 Mayıs 2022Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.